Değerli okuyucular hiç düşündünüz mü 67 yıllık bir vatan mücadelesindeki davamız onca uğraşıya rağmen neden başarıya ulaşamamıştır? Sovyetler Birliği’nde yurtlarından sürülen milletlerden vatanlarına dönememiş tek millet kimdir? Neden Ahıskalılara her gelen vurmuş, giden vurmuş? Neden bu milleti gelen sömürmüş, giden sömürmüş?

Neden mi? Değerli okuyucular, sevgili hemşerilerim, çünkü biz Ahıskalıların saf ve berrak kadar temiz yüreğimiz var. Kimseye zarar vermeyiz. Bizim zararımız yine kendimize olur da ondan…

İnançlı bir toplumuz. Herkese inanırız, herkesi kendi saf ve temiz yüreğimiz gibi zanneder ve inanırız. Kim ne derse yanlış ve doğruya bakmadan, incelemeden takılıp ardından gideriz. Hem de koşarcasına…

Saflığımızı kullanan üçkağıtçılar.

İşte, sevgili okuyucular, değerli hemşerilerim bizim bu iyi niyetimizi bilenler yanımıza yaklaşıp içimize girer ve bizim bu saflığımızdan yararlanırlar. Yani bizim bu temiz toplum yapımız maalesef bazı üçkağıtçıları doğurur, yeşertir, büyütür ve kanımızı emerler. Her defasında halkımızın iyi niyetini suistimal ederek milletimizi sömürürler. Bazen de iliğimize kadar emerler. Her dönemde ortaya bu üçkağıtçılar, hırsızlar milletimizin temiz duygularını sömürerek halkımızın içine sızarlar. Oysa onların kafalarında kendi çıkarları doğrultusunda milletimizi kullanma vardır. Çirkin emellerine ulaşmak için her yolu denerler. 67 yıldır vatan yolunda verilen mücadelede sona yaklaştığımız bu dönemlerde yine bazı gerçek kimliğini saklayarak dernek başkanlarının isimlerini kullanan örümcek kafalılar DATÜB gibi bir birliğe zarar verme pahasına çirkin planlarını uygulamaya koymuş bulunuyorlar.

DATÜB’ün başarısına saldırdılar

Geçtiğimiz iki yıl gibi kısa bir zamanda kurulan Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) kısa zamanda önemli işlere imza atmıştır. DATÜB yöneticileri tüm bu çalışmaları Dünyanın birçok ülkesinde yaşayan Ahıskalılar adına yapmış ve Ahıskalılar adına bu başarıya ulaşma yolunda ilerlemektedir. Başarının temelinde Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan elit ve çalışkan kişilerden oluşan bir ekibin DATÜB yönetiminde kendi gönülleri doğrultusunda yer alması yatmaktadır.

Vizyonu geniş ekonomik güce sahip bir başkan etrafında toplanan yöneticiler gönüllerini ortaya koyarak gece gündüz demeden çalıştılar. Kısa sürede başarı böyle bir çalışmanın sonucunda oluştu.

Hedef Prof. Dr. İlyas Doğan

2010 yılında DATÜB’ün Genel Koordinatörlük görevine, Genel Başkan Ziyatdin İsmihanoğlu Kassanov tarafından getirilen Prof. Dr. İlyas Doğan bir dava adamı olarak gönlünü ortaya koymuştur. Halkı için mücadele etmeyi kendisine erdem edinen Doğan Ankara’da onca işinin içinde gönlündeki bu davaya hizmet etmek için çaba sarf etmektedir. O da birçok Ahıskalı gibi bu konuda zamanı ve fırsatını değerlendirerek kısa zamanda Ankara merkezde DATÜB’ü ele almıştır. Mesaisinden arta kalan zamanını bu dava uğruna harcayarak akademik kariyerinin de vermiş olduğu imajla Ahıska Türkleri hak ettiği seviyeye taşımaya çalışmıştır. Ankara’da onca işinin içinde DATÜB’ün tüm işlerini takip eden ve DATÜB Genel Koordinatörlük görevini üstlenen Prof. Dr. İlyas Doğan yanına topladığı akademisyenler ve geleceği parlak öğrencilerle DATÜB’e kısa dönemde başarı getirmiştir. Geçtiğimiz 28 Mayıs tarihinde yapılan 1. Olağan kurultayında Genel Başkan Vekili olarak DATÜB delegeleri tarafından seçilen Prof. Dr. İlyas Doğan kendisini açıkgöz ve üçkağıtçı olarak gören, gerçekte zavallı ve örümcek kafalı birileri tarafından hedef olarak seçilmiştir.

Gerçek hedef DATÜB mü?

Aslında yapılanlara bakıldığında gerçek hedef maalesef DATÜB olduğu açıkça gözükmektedir. DATÜB’ün başarısı kıskanılarak yapılan şikayetlerin amacı DATÜB’ü kapatmak olduğu açıkça ortadadır.

Bugün mailime bir yazı aldım. “AHISKALILARA BİR DARBE DE PROFESÖR İLYAS DOĞAN'DAN” başlığını taşıyordu.

Daha sonra alt başlıklar altında sırasıyla;

İLYAS DOĞAN ZİYATDİN KASSANOV'U KANDIRDI

İLYAS DOĞAN SUÇ İŞİLİYOR

ARTIK İZİN DE ALAMAZ

İLYAS DOĞAN HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

DATÜB'ÜN KAPISINA KİLİT VURULABİLİR

Yazıdaki bu başlıkları alt alta bu şekilde sıraladığımız zaman son alt başlık olan “DATÜB'ÜN KAPISINA KİLİT VURULABİLİR” cümlesi örümcek kafalı yazı sahibinin gerçek çirkin emelini de ortaya koymaktadır. Buradaki amaç İlyas hocayı yıkmaksa, sonuçta DATÜB kapansın hiç önemli değil. Dolayısıyla saldırı Prof. Dr. İlyas Doğan şahsına yönelik olsa da asıl DATÜB’e yöneliktir.

Bu kişiyi tahmin etmemek zor değil  

Bu yazıları yazan kişiyi tahmin etmemek çok da zor değildir. Bu yazıyı yazan ve “Necati Yıldız” adı ile her yere mail atan kişi ile bir süre önce “Menekşe Osmanlı” adıyla DATÜB’ün 1. Kurultay Deklarasyonuna aptalca tepki gösteren zat aynı kişidir. Bunu Bursa’dan yazan Veysel Veysel kardeşimde güzelce tespit etmiştir. Dolayısıyla artık bu yazıları yazan kişi yüzde 90 teşhir olmuştur.

Bursa’da halen faaliyetlerini sürdüren ve DATÜB’ün üyesi iki dernek başkanının isimlerini ve imzasını kullanarak Savcılığa suç duyurusunda bulunan örümcek kafalı zat hanımefendi seninde ve yanında kullandığın zavallı Ahıskalı hemşerilerimin de yakın bir zamanda foyanız ortaya çıkacaktır. Seni bilmem ama yanında kullandığın zavallı hemşerilerim bu Ahıska davasına ne kadar zarar verdiğinin farkına vardıklarında bin pişman olacaklardır.

Tereciye tere satmaya kalktın, karşındaki hukukçu Profesöre aklın sıra o küçük beyninle hukuk dersi vermeye çalışıyorsun. Baltayı taşa vurdun hanımefendi…