Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 02.07.1992 tarih ve 3835 sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye'ye kabulu ve iskânına dair kanun kabul edileli 11 yıl oldu.
Unutulmuş ve çalıştırılmayan bu kanun, eski Sovyetler Birliği’nde bütün hakları ellerinden alınan, insanlık dışı baskılar altında yaşayan, iki kez sürgün ve soykırıma uğrayan, sayıları 500 bini aşan bir Türk Toplumunu kapsıyor. Ahıska Türkleri 175 yıldır, 1828 Osmanlı Rus savaşı sonrası Ahıska toprakları ve insanları Osmanlı'dan ayrı kalmıştır.
Rus, Ermeni ve Gürcü zulmü altında devamlı ezilmişler, toprakları uğruna mücadele vermişlerdi.
Türklüklerini özbenliklerini ve dinlerini korudukları için 15 Kasım 1944 de Stalin tarafından Ahıska’dan mallarına mülklerine el konularak Orta Asya’ya ve Kazakistan çöllerine sürülmüşlerdir.
1989 Özbekistan’da KGB tarafından ikinci bir sürgün ve soykırıma maruz kalmışlardır.
Bugün de Krasnodar bölgesinde yaşayan 20 bine yakın Ahıskalı’ya temizlik operasyonu adı altında üçüncü bir sürgün ve soykırım gözlenmektedir.
Bu nedenlerledir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti TBMM’de 3835 Sayılı Kanunu kabul etti. Bu Kanun ile bu Türk toplumunun çilelerine son vermesini ve bu Türkleri Türkiye Devleti olarak bağrına basmak istedi.
Yani Mustafa Kemal ATATÜRK'ün 1933 yılında söylediği gibi: Sovyetler Birliği bir gün parçalanabilir, orada yaşayan dili bir, dini bir kardeşlerimiz vardır. O güne bu günden hazır olmamız gerekmektedir. O kardeşlerimize sahip çıkmalıyız.
Kanun çıkalı 11 yıl oldu. Devlet tarafınfan 150 aile iskanlı olarak Iğdır'a yerleştirildi. Bu kanunu göz önünde tutarak başta Bursa ve İzmir olmak üzere iskansız göç etmiş 5 bin ailenin durumu veya eski Sovyetler Birliği’nde hayatta kalma mücadelesi veren 500 bine yakın insanın geleceği endişe vericidir. Halbuki 3835 sayılı kanun bütün eski Sovyetler Birliğinde yaşayan Ahıska Türklerini kapsıyordu.
Kanun çalıştırılsaydı bu Türklerin sorunları büyük ölçüde çözülmüş olacaktı. Bu kanun kapsamında durumları iyi olup ta Türkiye’ye bazı nedenlerle göç edemeyen ailelere çifte vatandaşlık verilecekti.
Bu yazımız ile sayın yetkililere sesleniyoruz; Kanunun birinci maddesini esas alarak iskansız göç etmiş ailelere 3835 kanununun uygulanmasını, aksi taktirde Türkiye’ye göç etmiş ailelerin sorunları çözülemeyecek, ekonomik durumları gittikçe kötüleşecektir.
Mustafa Kemal ATATÜRK 1930 larda Ahıska’dan göç etmiş öz-be öz Türk insanlarına sahip çıkmış, en verimli topraklara yerleştirmiş, o günün kısıntılı şartlarında Ahıskalı’lara sahip çıkmıştır. Bugün sağ olsaydı Ahıskalı’ların hiçbir sorunu kalmayacaktı.
Bugünkü hükümetten tek isteğimiz 3835 sayılı kanunun ilgili bakan tarafından işletilmesidir. İskansız göç edenlere bu kanunun uygulanmasıdır .