Mayevka'yı Unutmadık!

  • Kırgızistanın Mayevka köyünde yaşanan kanlı olayların ardından tam bir sene geçti.

     

    19 Nisan 2010 tarihinde Ahıska Türklerinin yoğun olarak yaşadıkları Bişkek yakınındaki Mayevka köyünde çıkan olaylarda bir Ahıska Türkü hayatını kaybetmiş, 10’nu yaralanmış ve Ahıska Türklerine ait çok sayıda ev yakılmış ve yağmalanmıştı. Olaylar, baskıncıların, coğunluğu Ahıska Türklerine ait olan ekin tarlarlalarını ele geçirmek istemesiyle başlamış ve taşlı sopalı kavgaya dönüşmüştü. Yaşanan bu acı olaylarda gerek maddi gerek maneviy yönden en çok hasar gören Ahıska Türkleri oldu. Ahıskalıların maddi ihtiyaçları gerek Türkiye ve gerekse de diğer yardım kurumları tarafından giderilmiş olsa da içlerindeki korku hala devam ediyor.

     

    Ahıska Türklerine bu zor günlerinde yardımını esirgemeyen Türkiye Cumhuriyeti oldu. Türkiyenin yardımıyla kısa sürede evler onarılarak 45 gün içerisinde Ahıska Türklerine teslim edildi.  Evlerin inşaatını yaptıran TİKA, Mayevka köyünde, Ahıska Türklerine ait 5 evin temelden inşaatını, 15 evin de geniş kapsamlı tamirini yaptı.

     

    Köy sakinleri olayları anlatırken


    Bişkekteki bir Türk inşaat firmasına evleri yaptıran TİKA, 20 evi sahiplerine düzenlenen törenle teslim etti. Törene, T.C. Büyükelçisi Nejat Akçal’ın yanısıra çok sayıda üst düzey yetkili ve misafir katıldı. Türkiyenin Mayevkadaki Ahıska Türklerine yaptığı yardım, gözü yaşlı Ahıskalının acısını azaltmaya yetti.

     

    TİKA tarafından inşa edilen ev-Mayevka


    Yaptığı konuşmada memnuyetini dile getiren Binali Dursunov “Biz çok memnunuz, halkımız zorluk görmedi. Bir buçuk ayda evlerimiz yeniden imar edildi. Biz bunu kısa sürede yapamazdık. Türkiye bize sahip çıktı, evlerimizi yaptı. Allah sizden razı olsun” diye konuştu.

    Mayevka olayları, birinci yıl dönümünde unutulmadı. Anadolu Ajansı muhabiri Nezir Aliev’le ziyaret ettiğimiz Mayevka köyünde hüzün vardı. Olaylarda hayatını kaybeden Kaptan Karipov’un vefatının yıl dönümü ve kanlı Mayevka olayları anılıyordu. Aradan bir yıl geçmesine rağmen Ahıskalıların hala korku ve endişe içinde yaşadığına şahit oldum.

     

    Yaşanan olayların en hüzünlü yanı ise Kaptan Karipov’un ağır bir şekilde öldürülmesiydi. Kaptan Karipov, baskıncıların hedefi olarak işkenceye uğramıştı. Ölü halde bulunan Kaptan bey adeta tanılmayacak haldeydeydi. Arkasında gözü yaşlı aile ve iki tane küçük yaştaki oğlunu biraktı.

     

     

    Düzenlenen anma programına Mayevka köyünde yaşayan Ahıska Türkleri ve Dernek Başkanı Sayın Mürefeddin Sakimov katıldı.

     

     

    Kırgızistan Ahıska Türkleri Derneği Başkanı Mürefeddin Sakimov yaptığı konuşmada:“ Aziz milletim, hepimizin başı sağolsun. Bir sene önce kaybettiğimiz Kaptan arkadaşımızı Allah rahmet eylesin. Bu zor günlerimizde bize sahip çıkan, yardımını esirgemeyen herkese çok teşekkür ederim. Türkiye Cumhuriyetinden ve Kırgızistan Devletinden Allah razı olsun. Bize her konuda çok yardım ettiler. Özellikle Sayın Başbakan Almazbek Atambayev yardımını esirgemedi ve olaylar fazla büyümeden önlenebildi. Eğer Kırgız Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti yardımcı olmasaydı, önlem alınmasaydı olaylar Oştaki gibi olabilirdi. Aynı zamanda Kırgızistan Devleti zarar gören ailelere maddi yardımda bulundu, biz de Dernek olarak Ahıskalıların yaşadığı köylerden para toplayarak yardımda bulunduk. Türkiyenin ise 45 gün gibi kısa zaman içerisinde 20 evi onarması, bize yapılan en büyük yardımlardan biri oldu. Sayın Başbakan’dan, TİKA’dan ve Devlet Bakanı Sayın Faruh Çelikten Allah razı olsun. Zaten Türkiye Cumhuriyeti yardımlarda bulunuyordu bu acı günlerimizde de bizi yalnız bırakmadı. Kendimin ve milletimin adından Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Başbakana ve diğer bakanlara çok teşekkür ediyorum“ dedi.

     

    Kocasını genç yaşta kaybeden Kaptan Karipov’un eşi Kızxanım Karipova, yaşananları göz yaşlarıyla anlattı “ Çok iyi yaşıyorduk, eşimin kendi işi vardı. Beraber tarlada da çalışırdık. Bizim zaten kendi tarlamız yoktu. Bu yüzden eşimin bir korkusu yoktu olaylar zamanında. Olaylar başlasıdığı gün, sabah eşim işine gitti, evde rahattık. Fakat öğleye doğru baskıncıların sayısı artınca, canımızı kurtarmak için Ahıskalılarla toplanıp dığer köylerdeki akrabalarımızın yanına kaçtık. Ben, evleri kilitleyip değerli eşyalarımızı alıp çıktım. Eşime de telefon açarak eve gitmemesini, olayların büyüdüğünü söyledim. Maalesef eşimin içi rahat etmeyerek, evde ineklerimiz olduğu için beni dinlemeden köye gitti. Evi ve inekleri yalnız bırakamayacağını söylerek köye gitmişti. Böylece bir daha haber alamadık. Eşime ulaşamayınca, akrabalarıma telefon açarak haber verdim. Hepimiz aramaya başladık. Daha sonra  morg’da olduğuna dair haber aldık. Morg’dan eşimi almaya gittiğimizde tanılmayacak haldeydi. Vucudunda yaralanmamış sağ yeri yoktu, gözlerini çıkarmış ve altın olan dişlerini tamamen yolmuştular. İnsan bir insana nasıl böyle işkence yapabilir? Böyle şeyi ancak vahşi hayvanlar yapabilirdi. Çocuklarım, babalarının yokluğuna hala alışamadı. Korkudan, stresten ve sıkıntıdan hasta oldular. Küçük oğlumun stresten dolayı kulakları duymuyor. Bizi bu sıkıntılı günlerimizde yalnız bırakmayan herkesten Allah razı olsun. Bizimde evimiz tamamen yanmıştı. Türkiyenin yardımıyla evlerimiz yeniden imar edildi ve bugun başımızı sokacağımız bir evimiz var. Eğer Türkiye Devleti yardım etmeseydi, evimi imar ettirmem imkansız olurdu, çünkü her yer tamamen yanmıştı.”dedi.

     

    Kaptan Karipov’un ailesı


    Kaptan Karipov’un büyük oğlu Ağali Karipov ise babasını anlattı: “ Babam bana hep tavsiyelerde bulunurdu. Doğru yolda ve iyi birisi olmam isterdi. Babam çok iyi bir insandı, herkes onu çok severdi. Eğitimli birisiydi, çok iyi bir işi vardı. Herkesle çok iyi geçinirdi, kimseyi kırmazdı. Düşmanına bile olsa yardımcı omak isterdi. Bir senedir babasız yaşıyoruz. Gerçekten babasız olmak çok zormuş. Akrabalarımız, dostlarımız bize sahip çıkıyor” dedi. 


    Kamal Karipov ise babasının yokluğuna hala alışamamış.  Küçük Kamal, olayı göz yaşlarına boğularak anlattı:“Bir senedir babamı görmüyorum, onu çok özledim. Babamla beraber iş yapardık, beraber oyun oynardık. Onu en son olaylar başlamadan önce görmüştüm. Sabah babam işe gittikten sonra olaylar büyüdü, bize de başka köye kaçmak zorunda kaldık. Babam, isten, ineklere bakmak için eve gelmişti. Telefonda konuşurken, bize köye gelmememizi söyledi, evdeki işleri halledip geleceğini söylemişti.Bu konuşmamıs son konuşmamız olmuştu” dedi. 

     

    Mayevka köyü

     

    Olayların ardından  tam bir sene geçti. Aradan geçen bu zaman dilimi, ne olayları unutturmaya yetti, ne de korkuları gidermeye.  Ahıska Türklerine yapılan bu haksızlık unutlmayacak, unutlmamalı da. Ahıska Türkleri olarak bu tür olayların bir daha yaşanmaması, Kamal gibi, Ağali gibi başka evlatlarımızın babasız kalmaması için Ahıskalılar olarak elimizden geleni yapmalıyız.  Umarız bir daha böyle acılar yaşamadan vatanımıza kavuşuruz.

     

    Mayevka olaylarında hayatını kaybeden Kaptan Karipov’a Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyoruz.

Yorumlar

0 yorum

Köşe Yazısı

Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili siz de makale yazın, yayınlayalım.
Yeni Makale Yaz