Müjde gibi bir haber, ama!..

  • Değerli Hemşerilerim, Ekte sizlere dışişleri bakanımız sayın Davutoğlu’nun Gürcistan ziyaretinden sonra yaptığı açıklamalar ışığında kaleme aldığım makalemi dikkatinize sunuyorum.

     

    Biz vatan yolunda mücadele eden Ahıskalılar’ın bu açıklamadan elde ettiğim yorumum ışığında düşünerek yeni stratejiler belirlememizin önemi hasıl olduğu düşüncesindeyim.

    Umarım dikkatle incelenir. Bununla alakalı olarak Yazın hazırladığımız ve Avrupa Konseyine sunduğumuz raporumuzu da sizlere bilhare göndereceğim. Dikkatle incelemenizi önemle rica ediyorum. Özellikle raporda Ahıska bölgesine neden önem verilmediği ve özellikle yolların yapılmadı anlatılıyor. Bakanımızın Ahıska ve Posof’u dile getirmeyişinde bir bağlantı kurmak mümkün olacaktır.

     

    Bunu ters ve aleyhimize olarak da yorumlamamamız gerekiyor, bu gerçekler ışığında yeni stratejiler belirlememiz gerekecektir.

     

    Hepinize vatan sevgisi içinde selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum…

    Burhan ÖZKOŞAR

     

    Önceki gün dışişleri bakanımız sayın Ahmet Davutoğlu komşumuz Gürcistan’daydı. Önemli görüşmeler yaptıkları her iki ülke dışişleri bakanlarının basın açıklamasında açıkladıkları kararlardan belli. Sayın bakanımızın açıklamalarında her iki ülke halklarına 5 müjde vererek sözlerine başlamış. Anadolu Ajansı kaynaklarından aldığımız bilgiye göre bu beş müjde şöyle ;

    1. İki ülke arasında pasaportsuz geçiş kolaylığı getirilmiş. Kimliklerle geçişler mümkün olacakmış.

    2. Muratlı ve Camili sınır geçişlerindeki çalışmaların tamamlanma konusunda uzlaşma sağlanmış.

    3. Çıldır Aktaş sınır geçişini de bir an önce tamamlayarak, bu hatta çok sayıda sınır geçiş noktası hedeflenmiş.

    4. Türkiye ile Gürcistan arasındaki sarp sınır kapısında tek pencere uygulamasına geçilecekmiş. (Yani gümrük işlemleri tek bir yerde yapılacak)

    5. Kültürel mirasların korunması ile ilgili karşılıklı olarak adımlar atma yönündeki iradeleri hayata geçirilecekmiş.

    (Haberin tamamını yazımın sonunda dikkatinize sunuyorum)

    Burada dikkat edilecek olursa Posof ve Ahıska arasında 1995 yılında her iki ülkenin devlet erkanıyla gösterişli bir açılışı yapılan Türkgözü sınır kapısı adı hiç geçmemektedir.

     

    Buna sebep Ahıska ve Ahıska Türkleri mi?


    Şimdi bir düşünelim, Sovyetler Birliği dağılmış yanı başımızda tam 77 yıl demir perde olarak geçişlerin olmadığı ve ötede zenginliğin yaşandığı düşünülen süper bir güç olarak dünyada önder olmuş Sovyetler Birliği’nin bir parçası olan Gürcistan 1990 yılından sonra bağımsızlık mücadelesi vermiş. Bağımsızlığını ele geçirince de yönünü batıya doğru çevirmiş. İlk işi de Türkiye Cumhuriyeti ile dostane ilişkilerini geliştirmek olmuş. Belki de ilk önemli icraatlarından biri de Türkgözü sınır kapısını açmak olmuştu. 1995 yılında her iki ülkenin de devlet erkanı Cumhurbaşkanları, başbakanlar ve bakanlar düzeyinde Posof Türkgözü sınırına gitmiş görkemli bir açılış gerçekleştirilmişti. O dönemde ekilen dostluk tohumları her alanda yeşerirken 1999-2000’li yıllara gelindiğinde birden Türkgözü sınır bölgesinde başta ticaret olmak üzere bir çok alanda ilişkiler askıya alınmış gibi önümüze çıktı.

     

    Şimdi de sayın bakanımızın açıklamalarında sınır kapılarından bahsediliyor ancak Türkgözü adı ağza alınmıyor. Kültürel miraslardan bahsediliyor Ahıska’da Ahmediye Camisi ağza bile alınmıyor. Şimdi biz Ahıska kökenli Posoflular, Ahıskalılar buradan ne anlamalıyız?

     

    Buradan bir çıkarım elde etmek için 1999 yılına gitmemiz ve Gürcistan’ın Avrupa Konseyi’ne üyeliği sırasında Ahıska Türklerini geri yurtlarına kabul edeceği sözünü anımsamalıyız. Bu yönde taahhüdünü Avrupalılara vermiş, Avrupa Konseyi’ne üye olmuş ancak 2004 yılına kadar kılını kıpırdamamıştır. Yine Avrupalı parlamenterlerin hazırladıkları raporlar karşısında sıkışan Gürcistan yönetimi 2007 yılında biz Ahıska toplumu aleyhine de olsa Gürcistan parlamentosundan bir kanun çıkartılmıştır. Maalesef halen daha bu kanun uygulamaya konmamıştır.

     

    Bizimde Gürcü dostlarımızdan istirhamımız odur ki 1944 yılında haksız yere ellerinden malları mülkleri alınarak sürgüne gönderilen Ahıska toplumunun tüm haklarını olmazsa bile en azından yurtlarına dönüşünü kolaylaştıracak adımların atılmasıdır.

     

    İşte bu maksatla Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) adına Avrupa Konseyi nezdinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Buna karşı Gürcü dostlarımızda anlaşılmaz bir diplomasi reaksiyonu ile karşılaşmaktayız. Gerçi son Avrupa Konseyi toplantısında Gürcü delegasyonu ile yaptığımız ayaküstü bir görüşmede yanlış anlaşılmadan kaynaklanan buzlar erimeye başladı. Bunun ardını Tiflis merkezli çalışmalarla getirme arzusundayız. Umarım Gürcü yönetimi bizim bu iyi niyetli arzumuzu dikkate alarak biz Ahıskalılar’ın sorunlarını masaya yatırarak birlikte 2011 yılı içinde çözüme kavuştururuz.

     

    Bu hepimiz içinde hayırlı olarak olumlu sonuçlar verecektir. Bugün hem Türkiye hem de Gürcistan’ın yönünü çevirdiği batı Avrupa ülkelerindeki sınırların kalktığı ve ülkelerin dostluğu ortada iken Gürcistan ile Türkiye’nin neden olmasın?

     

    Her iki ülkenin de bu yönde attıkları adımların bizleri memnun ettiğini samimiyetimle vurgulamak isterim. Ancak bu çalışmaların Ardahan - Posof ve Ahıska bölgesinde de olmasını temenni ederiz. Asıl kalıcı dostlukların atılacağı bölgenin burası olduğu kanısındayım.

     

    Anadolu Ajansı’nın konu ile ilgili haberinin tam metni:


    Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gürcistan Dışişleri Bakanı Grigol Vaşadze ile bir araya geldi.

     

    Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkiler, bölgesel gelişmeler ve Türkiye ile Gürcistan'da bulunan iki ülkenin tarihi ve kültürel miraslarının restorasyonu ile ilgili konular ele alındı. İki bakan daha sonra heyetler arası görüşmeye katıldıktan sonra ortak basın toplantısı düzenledi.

     

    Davutoğlu burada yaptığı konuşmada, bugün iki ülke halklarına beş müjde vermek istediğini belirterek, "Bundan sonra iki ülke arasındaki geçişler pasaportlarla değil, kimliklerle de olabilecek. Biz bunu için çalışmaları başlatma kararı aldık" dedi.

     

    Muratlı ve Camili sınır geçişlerindeki çalışmaların tamamlanması konusunda da uzlaşma sağlandığını ifade eden Davutoğlu, yine aynı şekilde Çıldır Aktaş geçişini de bir an önce tamamlayarak, bu hatta çok sayıda sınır geçiş noktası oluşturmayı hedeflediklerini kaydetti.

    Davutoğlu, Türkiye ile Gürcistan arasındaki Sarp sınır kapısında tek pencere uygulamasına geçileceğinin de müjdesini vererek, "Bu, dünyada çok az ülke arasında vardır. Gümrükte tek pencere uygulamasına geçeceğiz. Böylece ekonomilerimizin entegrasyonu süreciyle ilgili çok ciddi atılım yapmış olacağız" diye konuştu.

     

    Son olarak, ortak kültürel mirasın korunmasıyla ilgili karşılıklı olarak adımlar atma yönündeki iradelerini de hayata geçireceklerini belirten Davutoğlu, "Bu beş güzel hedefin gerçekleşmesi için de önümüzdeki Mayıs, Haziran ayına kadar bir hedef koyduk. Bunları da Sayın Cumhurbaşkanımız Gül ile Sayın Başbakanımız Erdoğan ve Sayın Gürcistan Cumhurbaşkanı Saakaşvili'ye aktaracağız" dedi.

     

    Kültürel mirasların karşılıklı olarak korunması meselesinin, Türkiye için önemli işbirliği alanı olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Türkiye'deki tarihi kiliseler aynı zamanda Türkiye'nin kültürel mirasıdır. Bunlarla ilgili her türlü restorasyon çalışmalarını zaten yürüteceğiz. Benzer şekilde özellikle Acara bölgesi ve Batum'daki tarihi kültürel miraslar da yine ortak kültürümüz ve Gürcistan'ın da kültürel mirasıdır" ifadesini kullandı. 


    Grigol Vaşadze de ikili görüşmede, iki ülke arasındaki sınır geçişlerinin kolaylaştırılması konusunun yanı sıra Türkiye ile Gürcistan'ı ilgilendiren önemli konuları ele aldıklarını kaydetti.

     

    İki ülke arasındaki ekonomik projelerin de görüşüldüğünü söyleyen Vaşadze, yakın gelecekte yeniden Davutoğlu ile bir araya geleceklerini ve bölgesel güvenlik konuları ile Gürcü-Rus sorununu ele alacaklarını kaydetti.

     

    Bakan Davutoğlu, temasları kapsamında Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ile de bir araya geldi.

    AA

Köşe Yazısı

Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili siz de makale yazın, yayınlayalım.
Yeni Makale Yaz