Artvin Sancağı bir aralar Çıldır Vilayetine ve Ahıska Eyaletine bağlı imiş. Şimdi Hükümetimiz Doğu’da başlattığı bölünmüş yol inşaatları ile buralardan ta Çin’e kadar olan pek çok ülkeleri birbirine bağlayacak. Başka bir ifade ile Avrupa’nın herhangi bir ülkesinden kalkan bir tren ya da trenler ülkemiz üzerinden geçerek Japon Denizine kadar gidebilecek.
Kars’ta kurulan TCK 18. Bölge Müdürlüğü Ardahan, Kars ve Iğdır illerimizin tamamı ile Artvin’imizin bir kısmı üzerinde tam bir duble yol seferberliği başlatmış durumdadır. Bu yıl içerisinde açılması planlanan Aktaş Karayolu Hudut Kapısı ile yakınında Cambaz Demiryolu Hudut Kapısı ülkemiz ama özellikle de Doğu bölgemize ekonomik canlılık getirecektir. Aynı şekilde Türkgözü Hudut Kapısı’na ulaşımı sağlayan mevcut yol duble olacak şekilde inşa edilmektedir. Burada tek sıkıntı kışın ulaşımı zor olan 2550 m yükseklikteki Ilgar Dağı’nın aşılması meselesidir. Halkın beklentisi tünel yapılması yönündedir.
Artvin’den Şavşat-Ardahan üzeri Gürcistan’a Türkgözü Hudut Kapısı’ndan gidilebilmektedir. Ne yazık ki, bu yol hem uzun ve hem de düşük standartta bozuk asfalt bir yoldur. Oysa Artvin-Şavşat üzeri Arsiyan Dağı’ndan Ilgar Dağı’na çok az bir mesafedir. Zaten Cengelek Yaylası’nda, Şavşat Ilıca köylüleri ile Damal köyleri komşudurlar. Şavşat ilçemizin Demirkapı-Cevizli köyü yaylalarından geçilerek yazın cip ile Posof’a gelinebilmektedir de. Yani Şavşat ile Posof; karayolu ile Veliköy ‘Mirya’ ve Suloban ‘Pınarlı’ üzerinden birbirine bağlanabilse en azından yılın dokuz ayı kolaylıkla ulaşım sağlanacaktır. Bu durum ümidini turizme bağlamış bulunan ilimize de çok önemli bir getiri sağlar. Zira bu yol sadece ulaşımı sağlamaz, aslında aynı kültürden gelen ama birbirlerini çok da tanımayan Artvin ve Posof halklarını da birleştirir, kaynaştırır. Burada yeri gelmişken şunu belirtmeliyim ki biri Posoflu , diğeri Artvinli iki aile yan yana bulunsalar, bunları ayırt etmek oldukça zordur. Kök Ahıska olduğu için dil aynıdır. Örf, adet, gelenek- görenek, düğünler, ibadet, aile hayatı Artvinliden farksızdır.
Gelelim sınırımızın diğer tarafına: Bilindiği gibi Stalin zalimi 1944 sonunda Ahıska Türklerini ve bu bölgelerde yaşamakta olan diğer Müslüman halkları karlı bir kış gecesi kandırıp hayvan vagonlarına doldurup trenle bütün Sovyetlerin hemen her yerine sürüp dağıtmış eren-feren etmiştir. Açlık, yoksulluk, hastalık ve soğuktan binlerce Müslüman kırılmış, ölülerini vagonlardan dışarı atmak zorunda kalmışlardır. Çalışkan ve dindar olan bu insanlar ne yazık ki anavatanlarına hâlâ dönememektedirler. Ben inanıyorum ki zulüm bir gün mutlaka sona erecektir. Bugün Ahıska’da yaşayan tanıdıklarımın PKK terör eylemlerini duyunca en az bizim kadar üzüldüklerini de belirtmek isterim. Bu nedenlerle diyorum ki senelerdir sahipsiz kalmış Artvin’imize bir sahip çıkan olsa da yukarıda belirttiğim yollar yapılabilse Artvin-Posof-Ahıska tam bir turizm cenneti olur ve ülkeler arasındaki mevcut barışı daha da güçlendirir. Benimkisi biraz hayal gibi oluyor, bunu biliyorum. Niye hayal gibi derseniz açıklayayım: Artvin’den Deriner Barajı üstü Varyant Yolu standart dışı bir yol. Şavşat’a gelinceye kadar virajlı tehlikeli yollarda ne bariyer var, ne de yol çizgisi. Ağustos ayı bitmek üzere iken asfaltta mevcut çukurlar hâlâ doldurulmamıştır. Hanak’tan Türkgözü Sınır Kapısı’na kadar yollar keza hâlâ kocaman çukurlardan geçilemiyor durumda. Pek çok tehlikeli virajlar mevcuttur. Hal böyle iken Artvin-Şavşat-Posof yolunu kim yapar? Ne zaman yapar Allah bilir.
Şunu da belirtmeliyim ki, sınırımızı geçince, bizden hemen her alanda çok daha geri olan Gürcistan yoluna ulaşınca şaşırıyorsunuz. Adamların asfalt yollarında ne bir tane çukur ve ne de bir bariyersiz tehlikeli yol bulabilirsiniz. Halkının çoğu yoksul olan bu komşumuzun yolları bizde Artvin’de olanın aksine konforlu ve de güvenlidir.
Ardahan iline bağlı olan, Hanak-Damal-Posof ilçeleri nüfusları çok az olan, gelişmemiş ve mahrumiyet bölgeleridirler. Buralarda devletimizin ihtiyaç duyduğu kalifiye eleman temininde de güçlük çektiği görülmektedir. Benim gördüğüm o ki; yeni mezun olmuş tecrübesiz devlet görevlilerinin halkımıza yeterince faydalı olamadığı hususudur. Kanaatim o dur ki; devletimiz üreticiye destek vererek ve tecrübeli elemanları vasıtasıyla buralarda ekonomik kalkınmayı sağlayıp iç göçün önüne geçebilir. Bölünmüş yolları yapmak şüphesiz ki çok iyi bir iştir ancak yeterli değildir. Halktan dinlediklerimden de çıkardığım sonuç budur.
Sağlık ve muhabbetle.
Yorumlar