Mikail İbrahimoğlu 503 haber

90 Bin Ahıska Türkünü, ABD'ye Kaptıracak Değiliz

Prof. Dr. Ortaylı, verilere göre Türkiye'de son 20 yıldır nüfusun azaldığını belirterek, genç nüfusa sahip Türkiye'nin bir süre sonra bu unvanını kaybedeceğine dikkati çekti.

Ortaylı, ''Genç nüfuslu ülke unvanımızı, ancak bu asrın ortalarına kadar sürdürebiliriz. Sonra bu eksiğimiz nasıl kapanacak; 90 bin Ahıska Türkünü ABD'ye verecek halimiz yok. Derhal Ahıska Türkleri, Türkiye'de ikamet ettirilmeye başlanmalıdır'' diye konuştu.

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, ''Ortak Türk iletişim dili için yapılması gereken en önemli çalışma, yakın dönemde dillerimize girmişve girmekte olan yabancı kökenli terimlere bulunacak karşılıklardır'' dedi. TBMM'de ''Türk Dünyası İlişkilerinde Yeni Bir Adım: Nahçıvan Ruhu'' sempozyumu düzenlendi.
Altay Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yahya Akengin'in başkanlığında yapılan sempozyumun ilk oturumunda, Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılından sonraki gelişmeler ele alındı. Akengin, ''Türk Dünyasının 20 Yıllığı Projesi'' başlattıklarını bildirerek, bu projeye katkı beklediklerini söyledi.

Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Ahad Andican, AB'nin, ülkeler arasında demir-çelik işbirliği kurulmasıyla ortaya çıktığını hatırlatarak, Türk Cumhuriyetleri arasında da ekonomik altyapının geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Türk Cumhuriyetlerinin dışticaretinin yalnızca yüzde 4'ünün Türkiye'ye yapıldığını, bunun da yıllık 8 milyar dolarlık işhacmine denk geldiğini ifade eden Andican, Bakü-Tiflis-Ceyhan mantığıyla geliştirilecek Nabucco Projesinin, Türkiye ile Türk dünyası arasında bağlantı sağlayacağını, Kars-Tiflis Demiryolunun faaliyete geçirilmesi halinde ülkeler arasındaki taşımacılıkta büyük mesafe alınacağını bildirdi.
Andican, ''Milletlerin ortak platform oluşturması; lider ülkenin etrafında toplanma veya sistemleri, tarihsel geçmişleri, kültürleri benzemesiyle ülkelerin bir araya gelmesiyle oluşur. Türk dünyasının ekonomik ve güvenlik alanında ortaklık kurması için geleceğe yönelik şimdiden projelerin hazırlanması gerekir'' diye konuştu.

Türk İşbirliği Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) Başkan Yardımcısı Mustafa Şahin, Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını ilan etmesinin ardından 1992 yılında TİKA'nın kurulduğunu belirtti.

Şahin, 23 ülkede 26 program koordinasyon ofislerinin olduğunu dile getirerek, 2008 yılı itibariyle uyguladıkları 890 projeden 111 ülkenin faydalandığını, projelerin yaklaşık yüzde 54'ünün Güney Afrika ve Asya ülkelerine yönelik olduğunu bildirdi.

Ortak Dil Kullanma Projesi bulunduğunu belirten Şahin, ''Hangi dilde anlaşacaksak onu kararlaştırmalıyız; İngilizce mi, Rusça mı, Türkçe mi? Bütün bölge ülkelerinin bu soruyu kendilerine sorup samimi cevap vermesi gerekir. Ülkelerin bir araya gelip, ortak menfaatler oluşturulması lazım. TİKA, ortak menfaat oluşturmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Çin ve Hindistan, dünyanın en büyük ekonomisi haline geleceğini şimdiden görmemiz lazım'' diye konuştu.

-ORTAK DİL-

Sempozyumun ikinci oturumunda konuşan TDK Başkanı Akalın, Nahçıvan Anlaşması ile bu ülkelerin tarihinde yeni bir dönem başladığını ifade etti.

Zirvenin en önemli sonuçlarından birinin de Türk Akademisi kurulması kararı olduğunu belirten Akalın, yeni yapılanmanın, dil konusunda yeni açılımlara imkan vereceğine inandıklarını kaydetti. Akalın, şunları kaydetti:

''Konseye üye ülkelerde ortak alfabe oluşturulması; terimlerde birliğin sağlanması için ortak çalışmalar yapılması, bu amaçla sürekli kurullar oluşturulması, Türk yazı dillerinin ve lehçelerinin söz varlığının, edebi ürünlerin bilgisayar ortamına aktarılması, dil araştırmaları ve öğretimi için yazılımlar geliştirilmesi öncelikli olarak dile getirmek istediğimiz konulardır.

Türk dünyasında ortak iletişim dilinin yaygınlaştırılmasında, Türk Konseyi ile Türk Akademisinin öncü görevi üstleneceğine inanıyoruz. Türk yazı dilleri ve lehçeleri bugün her birinin milyona ulaşan söz varlığıyla zengin bir kültür hazinesi olarak değerlendirilmeyi beklemektedir. Bu söz varlığı temelde Türk dili kökenli genişbir tabakaya dayanmaktadır.

Gerek Türk dili kökenli söz varlığı açısından gerek geçmişte birlikte alıntıladığımız söz varlığı açısından, büyük bir ortaklık mevcuttur. Bugün Türk yazı dilleri ve lehçelerinin anlaşmazlığı son 150 yılda farklı yabancı dillerden alınma sözlerdedir. Ortak Türk iletişim dili için yapılması gereken en önemli çalışma, yakın dönemde dillerimize girmişve girmekte olan yabancı kökenli terimlere bulunacak karşılıklardır.''

-''1 MİLLET 7 DEVLET''-

Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaşda Haydar Aliyev'in, ''Bir millet iki devlet'' sözünü anımsatarak, ''Biz de bir millet yedi devlet diyoruz'' dedi.
Türk Cumhuriyetleri arasında dil birliğinin sağlanması gerektiğini belirten Yalçıntaş, ''Türk Birliği''nin bir olgu olarak meydana gelebilmesi için, ''birleşme fikir ve şuurununu halkın bütün katmanlarında yaygınlaşıp benimsenmesi, kültür ve manevi değerlerde müştereklik, ekonomik işbirliği ve bütünleşme, siyasi birlik, savunmada birlik, Türk Birliği sekretarya ve konseylerin kurulup çalıştırılmaya başlanmasının'' önemli olduğunu vurguladı.

Yalçıntaş, Türkmenistan, Özbekistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de birliğe katılımlarını sağlanması gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türk dünyasının bir kültür birliği olduğunu, en hassas yönünün ise ortak tarih olduğunu kaydetti.
Birlik oluşumlarında iktisadi üretimin gerekliliğine dikkati çeken Prof. Dr. Ortaylı, üretemeyen toplumların birlik sağlayamayacağını ifade etti.
Türk Cumhuriyetlerindeki ülkelerin üretim yaptıklarını kaydeden Ortaylı, söz konusu ülkeler arasında birlik ve bütünlüğün sağlanabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Ortaylı, verilere göre Türkiye'de son 20 yıldır nüfusun azaldığını belirterek, genç nüfusa sahip Türkiye'nin bir süre sonra bu unvanını kaybedeceğine dikkati çekti. Ortaylı, ''Genç nüfuslu ülke unvanımızı, ancak bu asrın ortalarına kadar sürdürebiliriz. Sonra bu eksiğimiz nasıl kapanacak; 90 bin Ahıska Türkünü ABD'ye verecek halimiz yok. Derhal Ahıska Türkleri, Türkiye'de ikamet ettirilmeye başlanmalıdır'' diye konuştu.

Sempozyuma Kazakistan'dan katılan Dr. Aygerim Şilibekova, Türk dünyasındaki birliğin, edebiyat, medeniyet, kültür ve eğitim alanlarında birlik sağlanmasıyla mümkün olacağını söyledi.

Şilibekova, bilimsel aktivitelerin sistemli bir şekilde yapılması gerektiğini, yüksek öğrenimde işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Kaynak : TurkishNY

Yorumlar

0 yorum

Ahıska Haber

Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili siz de haber yazın, yayınlayalım.
Yeni Haber Yaz