1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları, ABD'de gösterilere sahne oldu. Dünyanın birçok ülkesinde Ermeniler Sözde Soykırımı anma gösterileri düzenlerken ABD’de tek karşı çıkan Ahıska Türkleri oldu. ATACC’ın düzenlediği gösteri yürüyüşünde “1915 olayları soykırım ise Ahıska Türkleri’nin 1944 yılındaki sürgünü de soykırımdır” denildi.
ABD’nin Chicago ve Los Angeles kentlerinde, Ermenilerin 1915 yılı olaylarının yıl dönümü olarak kabul ettikleri 24 Nisan dolayısıyla gösteriler düzenlendi.
ABD’nin 4 farklı eyaletinden Chicago'ya gelen Ahıska Türkleri, Türkiye Başkonsolosluk binası önünde Ermenilerin 1915 yılı olaylarının yıl dönümü olarak kabul ettikleri 24 Nisan'da karşıt protestoda bulundu.
Chicago belediye binası önünde toplanan Ermenilerin iddialarına ellerindeki dövizlerle karşılık veren grubun liderlerinden Ahıska Türk Amerikan Toplum Merkezi (ATACC) Başkanı İslam Şahbendarov, "Ahıska Türkleri Gürcistan’daki Ermeni diasporasından dolayı sıkıntı yaşamaktadır. Onlar ispatsız bir iddiada bulunuyor ama biz, Azeri kardeşlerimize karşı yapılan Hocalı katliamına bizzat şahit olduk" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1915olaylarıyla ilgili yaptığı açıklamaya da atıfta bulunan Şahbendarov, "Başbakanımız 1915 olayları ile ilgili yaptığı bildiride insani bir duruş sergilemiştir. Birinci Dünya Savaşı şartlarından dolayı, herkesin ortak yaşadığı acılardan dolayı üzüntülerini dile getirmiştir" diye konuştu.
Şahbendarov, coğrafya insanının ortak kaderi haline gelen acılı olayları bazı Ermeni grupların sadece kendilerine yapılmış bir soykırım gibi gösterdiğini dile getirerek, bu duruma tepki gösterdiklerini kaydetti.
Protestoya, ABD’de yaşayan ve sayıları 20 bini bulan Ahıska Türklerinin kurduğu Atlanta Ahıska-Türk Toplum Merkezi üyeleri de destek verdi.
Merkez Başkanı Aydın Mamedov da "Bu protestoya katılmak ve Türkiye’nin yanında durduğumuzu göstermek için 15 saatlik yoldan geldik. ABD’deki Türk toplulukları olarak daha organize çalışmalı ve ortak tarihimize sürülmek istenen lekelere karşı birlikte mücadele vermeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Merkezi Chicago'da bulunan Türk Amerikan Kültür Birliği'nin (TACA) de destek verdiği gösteride, bazı Azeri vatandaşlar, üzerlerinde "Ermenistan Azerbaycan topraklarından çık, Ermeni terörizmi ve 1986, 2000, 2007 yıllarında Birleşmiş Milletler Ermeni iddialarını reddetti" yazan dövizler taşıdı.
Chicago belediyesi önünde toplanan Ermeni grup ise bildiri okuyup, bando eşliğinde marşlar söyledi.
İki karşıt grubun gösterileri olaysız sona erdi.
LOS ANGELES
Los Angeles şehrinde yaşayan Ermeniler de Türkiye'nin Başkonsolosluk binası önünde protestoda bulundu.
ABD'deki Ermeni nüfusun en yoğun yaşadığı şehir olan Los Angeles, her yıl olduğu gibi bu yıl da hararetli 24 Nisan protestolarına sahne oldu. Türkiye Başkonsolosluğu önünde toplanan Ermeni protestocu grup, ellerinde Türkiye’yi kınayan pankartlar ile Amerikan ve Ermenistan bayraklarıyla donanmış araçlarla Wilshire Bulvarı’nın saatlerce trafiğe kapanmasana neden oldu.
Gösteri sırasında 1915 olaylarına gönderme yapan bir afiş helikopterle miting alanın üzerinde gezdirilirken, protestocular arasında genç nüfusun fazla olması dikkati çekti.
Protestoların ardından Ermeniler, bu yıl 6'ncı kez düzenlenen "Yalanı Sustur Gerçeği Konuştur" adlı konser için Mayan Sineması’nda buluştu.
Los Angeles’ın farklı bölgelerinden ücretsiz otobüslerin kaldırıldığı protesto gününde Türkiye Başkonsolosluğu dışında "Küçük Ermenistan" olarak anılan Glandale bölgesinde de gösteriler yapıldı.
FRANSA ERMENİ YALANININ YANINDA YER ALDI
Halka hitaben yaptığı konuşmanın ardından ise Hollande, Türk basın mensuplarının Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın 1915 olaylarına ilişkin mesajıyla ilgili sorusunu cevapladı.
Cumhurbaşkanı Hollande, “Duyulması gereken bir kelimeydi. Ama henüz yeterli değil. Söylenmesi gerekiyordu. Gerçekte ne olup bittiğini de söylemek gerekir. Bu bir ilerleme. Bu sadece Ermenilerin değil, özgürlük ve gerçeği bekleyenlerin isteği soykırımın tanınması.
'BU TRAJEDİNİN BİR TEK ADI VAR O DA SOYKIRIM'
Öte yandan Hollande halka hitaben yaptığı konuşmada ise şu ifadeleri kullandı: “Buraya 24 Nisan’da Cumhurbaşkanı olarak geldim. Çünkü soykırımı hatırlamak, Ermeni soykırımının 99. yıl anması için buradayım. Sizin yanınızda ve sizinleyim. Orjini Ermeni olan Fransız vatandaşları sizlerin yarası daima açık, henüz kapanmadı. Anadolu’daki köyler boşaltıldı. Erkekler kurşunlandı, kadın ve çocuklar çöllere gönderildi. Onlar hiçbir şeyi unutmadı. Soykırımı unutmadı. 1.5 milyon ölü… Yüzlerce Ermeni Türkiye ’den kaçtı. Bu trajedinin bir tek adı var o da soykırım. Başka bir adı yok.”
'2015'E HAZIRLANIYORUZ'
Hollande ayrıca ‘Fransa’nın parlamentosunda 1915 soykırımını kabul ettiğini ve Fransa’nın Ermenistan dışında dünyada Ermeni kökenlilerin en çok yaşadığı üçüncü ülke olduğunu’ da anımsattı. Fransa lideri, “Bugünkü tören bir prova çünkü hep birlikte 2015’teki anma törenine hazırlanıyoruz. Her zaman olduğu gibi sizin yanınızdayım. Fransa Cumhurbaşkanı olarak 24 Nisan 1915’te nerede olacağım? Burada, aranızda olamayacağım. Çünkü Erivan’daki 100. yıl etkinliklerine katılacağım. Niçin orada olacağım? Zira bizim ödevimiz, dünyadaki herkesin Ermeni soykırımını tanıması. Cumhurbaşkanlığı adaylığımda söz verdiğim Ermeni hafıza müzesini kurmak için biliyorum ki Paris Belediye Başkanımız çalışıyor. 100. yıldönümünde açılışı yapılacak. Yapılacak müzeye devlet destek verecek. Neden bu müze? Bu, yaşanan dramı anlamak için bir hafıza çalışması. Soykırım evet. Ermeniler kurban. Ancak yasal engelleri biliyorsunuz. Hükümetten, Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in kararlarına aykırı olmayacak silinemeyecek bir yasa hazırlamalarını istedim.” dedi.
'GÖNÜLLÜ OLARAK ERMENİSTAN’I YENİDEN KURACAĞIZ'
Bu arada Hollande, Fransa-Ermenistan ilişkilerine de değindi. Hollande, “12 Mayıs’ta Erivan’a resmi bir ziyaret yapacağım. Özel olarak Ermenistan’ın dinamik partneri olacağız. Politik, diplomatik, kültürel değişimi artıracağız. Gönüllü olarak Ermenistan’ı yeniden kuracağız” diye konuştu.
Eski bakan olan Halk hareketi Birliği (UMP) milletvekili Patrick Deveciyan ise yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın açıklamasına değindi. Deveciyan, “Erdoğan açıklamasında Ermeni halkı ile Türk halkının diyaloğundan söz ediyor. Ona bu konuda tamamen katılıyorum. Ancak iki halkın birbiriyle konuşmasını istiyorsa Ermenistan ile sınırları açsın. Sınırları açmazsa iki halk nasıl karşılaşıp konuşsun” dedi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN TAZİYE MESAJINA GELEN TEPKİLER;
100 yıldır ilk kez olumlu bir mesaj
‘24 Nisan Ermeni Soykırımını Anma Günü’ öncesinde Başbakan Erdoğan’ın 1915 olaylarının kurbanlarının torunlarına taziye mesajı yayınlaması Fransa’daki Ermeni diyasporasında temkinli bir iyimserlikle karşılandı. Fransa’daki diyasporanın en katı isimlerinden olan Ara Toranyan, “Bu pozitif bir adım. Erdoğan’ın sözleriyle tam bir duygusal şok yaşandı” dedi.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Nisan mesajı Fransa’da yaşayan diyasporada ‘umutla’ karşılandı. Fransız Ermeni Dernekleri Federasyonu CCAF’in Eşbaşkanı ve diyasporanın Fransa’daki en etkili yayın organı Armenews’un Genel Yayın Yönetmeni Ara Toranyan, “Bu pozitif bir adım. Erdoğan’ın 1915’te yaşamını yitiren Ermeniler için “huzur içinde yatsınlar” sözlerini duyunca herkesin tüyleri diken diken oldu. Tam bir duygusal şok yaşandı” dedi. Toranyan, bu açıklamanın ardından Ankara’dan “jest” beklediklerini de dile getirdi.
Başbakan Erdoğan’ın deklarasyonu diyasporada nasıl karşılandı?
“İlk kez Türk yetkililerden böyle açık bir mesaj geliyor. 100 yıldır yapılan açıklamaların tersine, olumlu bir ilk adım. Erdoğan’ın öncelikle kendi halkı önünde attığı sorumlu bir adımdır. “
Duygusal şok yaşadık
“Diyasporada, Erdoğan’ın “Huzur içinde yatsınlar” sözleri karşısında herkesin tüyleri diken diken oldu. Tam bir duygusal şok diyebilirim.100 yıldır ilk kez olumlu bir mesaj geldi. Türk yetkililerden hep olumsuz mesaj aldık. Elbette bu, bir özür ya da soykırımın tanınması anlamına gelmiyor. Hatta biraz ilerlediğinizce satır aralarında bugüne kadar tekrar edilen resmi söylemin izlerine rastlıyorsunuz. Her şeye rağmen, bu önemli bir ilk adım. Umarım bu adım sadece uluslararası baskıyı ya da 100’üncü yıl baskısını gidermek için verilmiş bir mesaj değil... Bu arada, bu adımda Türk aydınlarının payını da teslim etmek istiyorum. Onlar ülkelerinde yıllardır bu tartışmaları başlatarak konuyu gündeme getirdiler. Gösteriler oluyor, elit aydın kesim bunu tartışıyor, dinamik ve demokratik bir süreç birkaç yıldan bu yana hissettiğimiz bir durum. Daha demokratik bir devlet için çırpınan bir kamuoyu ve aydın elit kesim var. Onların oynadığı olumlu rolü de görmek lazım.”
Fransa’daki Ermeni Dernekleri Federasyonu Başkanı olarak sizin kişisel görüşünüz nedir?
“Elbette bu deklarasyonun samimiyeti hakkında şüphelerimiz var. 2015 baskısını gidermek için mi atıldı? Yoksa Erdoğan, tabu denen diğer konularda olduğu gibi samimi bir adım mı attı. Bu ilk ve elbette önemli ama bunun ardından gelecek jestleri bekliyoruz. Ve jestler hızlı bir şekilde gelmeli.
Türkiye’den ne tür jestler bekleniyor?
“Örneğin Ermenistan ile diyalogdan söz ediliyor. Sınırlar açılarak ilk jest yapılabilir. Ve bu adımlar çok hızlı atılmalı. Elbette kimse naif ya da aptal değil.
Bunun 2015’in etkilerini bertaraf etmek için söylenmiş olabileceğini pekâlâ biliyorlar. Ama bundan sonra atılacak adımlar gösterecek. Herkes bu sözlerin samimiyetine inanmak istiyor. Ermeniler umutlu. Başbakan empatiden söz ediyor. Tüm Osmanlı vatandaşlarının Birinci Dünya Savaşı sırasında derin acılar yaşadığına işaret ediyor. Elbette Türkler de Kürtler de acı yaşadı. Fakat bir halkın toplu halde yok edilmek istenmesiyle bunu karşılaştıramayız.”
Ankara, ikinci adıma hazırlanıyor:
Torunlara TC vatandaşlığı
TÜRKİYE, Başbakan Erdoğan’ın 1915 olaylarında hayatlarını kaybeden Ermeniler için yayınladığı taziye mesajının ardından yeni bir adım üzerinde çalışıyor. O dönem Osmanlı topraklarından göç etmek zorunda kalan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını hiç kazanamamış ya da daha sonra kaybetmiş Ermenilerin torunlarına vatandaşlık hakkı tanınması gündemde. Dışişleri yetkilileri, vatandaşlığını kaybetmiş ya da vatandaşlıktan çıkarılmış Ermenilerin alt kuşaklarına, istemeleri halinde TC vatandaşlığı hakkı tanınması üzerinde ön çalışmanın yapıldığını söylediler.
Erdoğan'ın 1915 için yaptığı taziye açıklaması Ermenice dahil 9 dilde yayınlandı
Ermeni katliamına yol açan 1915 olaylarının yıldönümü olan 24 Nisan öncesinde Erdoğan'ın taziye mesajı 9 dilde yayınlandı
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Ermeni katliamına yol açan 1915 olaylarıyla ilgili taziye mesajı, Ermenice dâhil 9 dilde yayımlandı.
1915 kurbanlarının torunlarına taziye mesajı içeren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın açıklamasında çarpıcı ifadeler yer aldı. Açıklamanın resmi çevirisine İngilizce , Fransızca, Almanca, İspanyolca, Arapça, Rusça, Doğu Ermenice ve Batı Ermenice (Diaspora'nın kullandığı dil) olarak Başbakanlık'ın resmi sitesinde de yer verildi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN 1915 OLAYLARINA İLİŞKİN MESAJI
“Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir anlam taşıyan 24 Nisan, tarihi bir meseleye ilişkin düşüncelerin özgürce paylaşılması için değerli bir fırsat sunmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarının hangi din ve etnik kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diğer milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem olduğu yadsınamaz.
Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve etnik köken gözetmeden bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı gerekli kılar.
Tabiatıyla ne bir acılar hiyerarşisi kurulması ne de acıların birbiriyle mukayese edilmesi ve yarıştırılması acının öznesi için bir anlam ifade eder.
Atalarımızın dediği gibi ‘ateş düştüğü yeri yakar’.
Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı herkes gibi Ermenilerin de o dönemde yaşadıkları acıların hatıralarını anmalarını anlamak ve paylaşmak bir insanlık vazifesidir.
Türkiye'de 1915 olaylarına ilişkin farklı görüş ve düşüncelerin serbestçe ifade edilmesi; çoğulcu bir bakış açısının, demokrasi kültürünün ve çağdaşlığın gereğidir.
Türkiye’deki bu özgür ortamı, suçlayıcı, incitici, hatta bazen kışkırtıcı söylem ve iddiaları seslendirmek için vesile olarak görenler de bulunabilir.
Ne var ki, tarihi meseleleri hukuki boyutlarıyla birlikte daha iyi anlamamız, kırgınlıkları yeniden dostluklara dönüştürmemiz mümkün olacaksa, farklı söylemlerin empati ve hoşgörüyle karşılanması ve bütün taraflardan benzer bir anlayışın beklenmesi tabiidir.
Türkiye Cumhuriyeti hukukun evrensel değerleriyle uyumlu her düşünceye olgunlukla yaklaşmaya devam edecektir.
Fakat 1915 olaylarının Türkiye karşıtlığı için bir bahane olarak kullanılması ve siyasi çatışma konusu haline getirilmesi de kabul edilemez.
Birinci Dünya Savaşı esnasında yaşanan hadiseler, hepimizin ortak acısıdır. Bu acılı tarihe adil hafıza perspektifinden bakılması, insani ve ilmi bir sorumluluktur.
Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği I. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır.
Bugünün dünyasında tarihten husumet çıkarmak ve yeni kavgalar üretmek kabul edilebilir olmadığı gibi ortak geleceğimizin inşası bakımından hiçbir şekilde yararlı da değildir.
Zamanın ruhu, anlaşmazlıklara rağmen konuşabilmeyi; karşıdakini dinleyerek anlamaya çalışmayı; uzlaşı yolları arayışlarını değerlendirmeyi; nefreti ayıplayıp saygı ve hoşgörüyü yüceltmeyi gerektirmektedir.
Bu anlayışla biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 1915 olaylarının bilimsel bir şekilde incelenmesi için ortak tarih komisyonu kurulması çağrısında bulunduk. Bu çağrı geçerliliğini korumaktadır. Türk, Ermeni ve uluslararası tarihçilerin yapacağı çalışma, 1915 olaylarının aydınlatılmasında ve tarihin doğru anlaşılmasında önemli bir rol oynayacaktır.
Bu çerçevede arşivlerimizi bütün araştırmacıların kullanımına açtık. Bugün arşivlerimizde bulunan yüzbinlerce belge, bütün tarihçilerin hizmetine sunulmaktadır.
Türkiye, geleceğe güvenle bakan bir ülke olarak tarihin de doğru anlaşılması için ilmi ve kapsamlı çalışmaları her zaman desteklemiştir. Etnik ve dini kökeni ne olursa olsun yüzlerce yıl bir arada yaşamış, sanattan diplomasiye, devlet idaresinden ticarete kadar her alanda ortak değerler üretmiş Anadolu insanları, yeni bir gelecek inşa edebilecek imkân ve kabiliyetlere bugün de sahiptir.
Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz.
Aynı dönemde benzer koşullarda yaşamını yitiren, etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve saygıyla anıyoruz.”
Erdoğan'ın taziyesi Azeri basınında
Azerbaycan medyasında Başbakan Erdoğan'ın Ermenilerin torununa dilediği taziye ile ilgili çok sayıda olumlu ve olumsuz haber yayımlandı
Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin mesajı Azerbaycan basınında geniş yer buldu.
Bazı gazeteler, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını manşetlerine taşırken, konuyla ilgili hem olumlu hem de eleştirel haberlere yer verdi.
Haberi manşetten veren Gündelik Telegraf gazetesi, "Erdoğan'dan Beklenmeyen Adım" başlığını ve "Ermenilere taziyelerini iletti, vatandaşlık hakkı tanımaya hazırlanıyor" alt başlığını kullandı. Haberde, Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi İsmail Alper Coşkun'un, "Ermenistan ve Ermeni diasporası, 24 Nisan tarihini Türkiye'ye karşı tehdit olarak kullanıyor. Fakat onların girişimleri ne siyasi ne de yasal açıdan doğrudur. 2015'te Ermenilerin girişimleri daha da artacaktır. Başbakanın açıklaması, o zaman yaşanmış ortak acılarla ilgiliydi. Biz, kendi tarihimize Ermeniler gibi anlayışsız şekilde yaklaşmıyoruz. Karşı tarafı dinlemeye hazırız" ifadelerine yer verildi.
Üçüncü sayfasını bu konuya ayıran gazete, siyasetçi ve akademisyenlerin düşüncelerine yer verdi. Haberde, milletvekili Fazıl Mustafa'nın, "Erdoğan bu açıklamayı ABD ve diğerlerinin baskısıyla yaptı" ve Klasik Halk Cephesi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hazar Teyyublu'nun, "Bu, Türkçülük aleyhine atılmış adımdır" görüşüne yer verildi. Yorumda bulunan uzmanlardan Doğu Batı Araştırmalar Merkezi Başkanı Erestun Oruçlu da mesajın yayınlanmasıyla Türkiye'nin Azerbaycan'ı da dünyada yalnız bıraktığını savundu.
"ERDOĞAN DOĞRU ADIM ATTI"
Azadlık gazetesi, Atlas Araştırmalar Merkezi Başkanı Siyaset Bilimci Elhan Şahinoğlu'nun konuya ilişkin değerlendirmelerini haberleştirdi. Şahinoğlu"nun ifadeleri şöyle:
"Erdoğan doğru adım attı. Muhalefetin eleştirilerini de normal karşılamak lazım. Erdoğan, bu açıklamaya ile Ermeni lobisinin önüne geçti. Açıklamada özür konusu mevzu bahis değil. Türkiye, 1. Dünya Savaşı'nda insan ölümleri olduğunu kabul ediyor. Fakat bu Ermeni iddialarını kabul etmek anlamına gelmiyor. Bu aslında ABD ve AB'ye yapılan jesttir."
Azad Azerbaycan gazetesinde, "Erdoğan neden Ermenilere taziyelerini iletti?" başlığıyla verilen haberde bu durumun Azerbaycan'da hiç de hoş karşılanmadığı yorumu yapıldı.
Musavat gazetesi, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını, "Erdoğan'ın taziyelerini sunması onun cumhurbaşkanlığını şüphe altında bıraktı" şeklinde duyurdu. Haberde, Ana Vatan Partisi Başkanı Milletvekili Fezail Ağamalı'nın, "Türk yetkililerin bu tarz mesajları, Ermenileri iddialarından vazgeçiremeyecektir" ifadelerini kullanıldı.
Hafta İçi gazetesi, "Erdoğan açıklamasında 'soykırım' ifadesi kullanmadı" başlığını kullanarak hem Türkiye'den hem Azerbaycan'dan çeşitli uzmanların olumlu ve olumsuz değerlendirmelerine yer verdi.
"KARABAĞ ÇÖZÜLMEDEN NORMALLEŞME MÜMKÜN DEĞİL"
Üç Nokta Gazetesi, "Erdoğan'dan 'soykırım' bildirisi" şeklinde haber yaptı. Gazeteye açıklamada bulunan siyasetçi Mayıs Gulaliyev, Erdoğan'ın açıklamasını olumlu bulduğunu söyleyerek, "Takdir edilecek açıklamadır. Gerçek bir Müslüman, sivil ve birçok etnik yapıyı bünyesinde barındıran bir ülkenin liderine yakışan açıklama oldu. Başbakan 1915'te her iki taraftan da masum insanların öldüğünü kabul ettiğini fakat 'soykırım' iddiasını kabul etmediklerini söyledi."
Kaspi gazetesi ise Başbakan'ın "Karabağ sorunu çözülmeden Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesi mümkün değil" açıklamasına dikati çekti ve "Erdoğan'dan beklenen bildiri" başlığını kullandı.
Mesajı skandal olarak değerlendirenler de oldu
Skandal 24 Nisan mesajı
Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı gün olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda bir skandal yaşandı. İlk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, soykırım yalanı hakkında skandal ifadelerle dolu mesaj yayınladı. İşte Erdoğan'ın çok tartışılacak 24 Nisan bildirisi...
23 Nisan 2014 Çarşamba 17:18
"Dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir anlam taşıyan 24 Nisan"
"Acılarla dolu zor bir dönem"
"Tehcir gibi gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması"
Tayyip Erdoğan, sözde soykırımın yıldönümü kabul edilen 24 Nisan öncesinde skandal bir mesaj yayınladı. İlk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, soykırım yalanıyla ilgili böyle ifadeler kullandı.
Erdoğan, "soykırım günü" olduğu ileri sürülen 24 Nisan'ın Ermeniler için özel bir anlam taşıdığını savundu.
Erdoğan'ın skandal 24 Nisan mesajında, "Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir anlam taşıyan 24 Nisan, tarihi bir meseleye ilişkin düşüncelerin özgürce paylaşılması için değerli bir fırsat sunmaktadır." denildi.
Emperyalizme karşı vatan savunmasının başlangıcı kabul edilen dönemi "acılarla dolu dönem" diye niteleyen Erdoğan, "Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarının hangi din ve etnik kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diğer milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem olduğu yadsınamaz. Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve etnik köken gözetmeden bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı gerekli kılar. (...) Birinci Dünya Savaşı esnasında yaşanan hadiseler, hepimizin ortak acısıdır." ifadelerine yer verdi.
"Ateş düştüğü yeri yakar" diyen Erdoğan, çok tartışılacak ifadeler kullandı.
"Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği I. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır."
Mesajında "uzlaşı, saygı ve hoşgörü" çağrısında bulunan Başbakan Erdoğan, olaylarda hayatını kaybeden Ermeniler için taziye dileklerini belirtti.
"20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz."
www.ulusalkanal.com.tr/gundem/skandal-24-nisan-mesaji-h26482.html
ABD MEMNUN OLDU
Soykırımla suçlanan biz, taziye bildiren biz, memnun olan yine onlar!
Başbakan Erdoğan’ın, sözde Ermeni soykırımı tezlerine kapı aralayan “taziyesi”, başından beri bu tezlere destek olan ABD’yi mest etti. Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını “tarihi ve olumlu bir adım” olarak değerlendiren ABD, taziyeden duyduğu memnuniyetin altını çizdi. ABD’nin yanı sıra, Avrupa Komisyonu da Başbakan Erdoğan’ın 1915 olaylarına ilişkin mesajını memnuniyetle karşıladı.
Bu daha başlangıç!
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın taziye mesajının memnuniyetle karşılandığı belirtilirken, “Başbakan Erdoğan’ın, Ermenilerin 1915 yılında yaşadığı acıları kamuoyu önünde tarihi kabulünden memnuniyet duyuyoruz” denildi. Açıklamada yer alan, “Bunun, gerçeklerin tam, dürüst ve adil şekilde kabul edilebileceğine yönelik olumlu bir işaret olduğuna inanıyor, Türkler ve Ermeniler arasındaki uzlaşı sürecini ileriye götüreceğini umuyoruz” ifadeleri, ABD’nin Türkiye’den daha ileri adımları da beklediği olarak yorumlandı.
Hep destek, tam destek!
Sözde Ermeni soykırımını dünya kamuoyuna kabul ettirmek için sistemli ve organize şekilde hareket eden Ermeni diasporası, ABD’nin desteğini her daim arkasında hissediyor. ABD Başkanı Obama, diasporanın soykırım günü olarak kabul ettirmeye çalıştığı 24 Nisan’ı yine es geçmedi ve bir başkanlık bildirisi yayınladı. Obama, 1915 olaylarının yıldönümü dolayısıyla her sene geleneksel olarak yayınlanan bildiride, bu sene de Ermenice “Meds Yeghern” (büyük felaket) ifadesini kullandı. ABD, bir yandan Başbakan Erdoğan’ın taziyesinden memnuniyet duyarken, öte yandan Ermeni tezlerine destek vermeyi sürdürdü.
Başbakan Erdoğan’ın, sözde Ermeni soykırımı tezlerine kapı aralayan “taziyesi”, başından beri bu tezlere destek olan ABD’yi mest etti. Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını “tarihi ve olumlu bir adım” olarak değerlendiren ABD, taziyeden duyduğu memnuniyetin altını çizdi. ABD’nin yanı sıra, Avrupa Komisyonu da Başbakan Erdoğan’ın 1915 olaylarına ilişkin mesajını memnuniyetle karşıladı.
Yine aynı manzara
Erivan’da gösteri yapan Türkiye karşıtı Ermeniler, alkışlar eşliğinde bayrağımızı yaktılar.
Ermenistan’da 1915 Sözde Ermeni Soykırımı’nın 99. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen gösterilerde Türk bayrağı yakıldı. Sözde Ermeni Soykırımı’nın 99. yıldönümü vesilesiyle gösteri düzenleyen çok sayıda kişi başkent Yerevan’daki Özgürlük Meydanı’nda toplandı. Göstericiler arasında yer alan ve “Ermenistan, Tazminat ve Talep” sloganları atan Dashnaktsutiun (Taşnak Sütun) siyasi partisinin gençlik ve öğrenci kolları üyeleri, yanlarında getirdikleri Türk bayrağını ateşe vererek, Sözde Ermeni Soykırımı’nın 99. yıldönümüne adanan meşaleli yürüyüşü başlattı. Göstericiler, buradan, Erivan’ın tepelerinin bir tanesinde bulunan Tsitsernakaberd Ermeni Tehciri anıtına yürüdü. Göstericiler, Tsitsernakaberd’e yürüyüşleri sırasında Ermenistan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na 2009 tarihli Ermeni-Türk protokolünden Ermeni imzasının silinmesini talep eden bir mektup götürdü.
“Tazminat, Kınama, Tanıma” İstiyorlar
Yürüyüşe katılan gençlerin ellerinde “Tazminat, kınama, tanıma” yazan pankartlar ve büyük tahtadan bir haç taşıması dikkat çekti. Yürüyüşçülere, ruhani liderler de eşlik ederken, yürüyüş sırasında vatan şarkıları söylendi. Yürüyüşe katılanlardan Karen Vardanyan, “Burada olmak benim görevim. Her Ermeni’nin bugün burada olması gerektiğini düşünüyorum. Bu yalnızca bir görev değil, bu bizim amacımız. Yalnızca Ermeniler bunu anlayabilir” ifadelerini kullandı. Bir diğer katılmcı olan Narine Apkarian da, “Benim atalarım Batı Ermenistan’dan geliyor, ben de buraya onları yâdetmeye geldim. Yarın da geleceğim ancak bugün benim için özel. Bugün hatıra günü. Dedem ve büyük dedem burada ölmüşlerdi” diye konuştu. Benzer meşaleli yürüyüşlerin Dağlık-Karabağ ve Gürcistan’ın güneyinde bulunan ve Ermenilerin etnik çoğunluğu oluşturduğu Javakhk kentinde de gerçekleştirildiği öğrenildi.
“Erdoğan’ın tarihi mesajını memuniyetle karşılıyoruz”
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1915 olaylarına yönelik taziye mesajının memnuniyetle karşılandığı belirtildi. Açıklama, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki’den geldi. Günlük basın brifinginde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Psaki, Erdoğan’ın taziye mesajına ilişkin görüşlerinin ne olduğunun sorulması üzerine şunları söyledi: “Başbakan Erdoğan’ın, Ermenilerin 1915’te yaşadıkları acının tanınmasına ilişkin tarihi mesajını memnuniyetle karşılıyoruz. Türkler ve Ermeniler arasındaki uzlaşmayı da ilerletmesini umduğumuz bu mesajın, gerçeklerin tam, açık ve adil şekilde tanınacağına yönelik olumlu bir işaret olduğuna inanıyoruz.”
http://m.milligazete.com.tr/haber_detay.php?id=317897
Taziye mesajının perde arkası!
24.04.2014 14:24:23
http://www.haberevet.com/haber/20140424/742803/taziye-mesajinin-perde-arkasi.html
Başbakan Erdoğan'ın 24 Nisan sözde Ermeni soykırımı hakkında bir mesaj yayınlaması dünya gündeminin en çok konuşulan konusu haline geldi. Peki Başbakan Erdoğan adına yayınlanan taziye mesajının perde arkasında neler vardı?
24 Nisan sözde Ermeni soykırımı meselesi için Başbakan Erdoğan'ın ağzından bir taziye mesajı yayınlanması bugün bütün dünyanın gündeminde bomba etkisi yarattı. Başbakan Erdoğan'ın Ermeni meselesinde bir adım atarak taziye mesajı yayınlaması hakkında pek çok yorum yapıldı. Peki o mesaj nasıl hazırlandı?
Vatan Gazetesi yazarı Hüseyin Yayman Başbakan Erdoğan'ın Ermeniler için verdiği taziye mesajının perde arkasını yazdı. Mesaj Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı arasında yaşanan yoğun bir trafik sonucu ortaya çıkmış.
Başbakan Erdoğan'ın taziye mesajı Ermeni meselesinde büyük bir adım oldu. Hüseyin Yayman bu açılımların devamının geleceğini ve yakında Aleviler'le ilgili yeni bir çalışmanın ortaya konacağını da yazdı.
İşte Hüseyin Yayman'ın yazısından çarpıcı bölümler:
Başbakanlık kaynakları, mesajın Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı arasında yaşanan yoğun trafik ve uzun çalışmalar sonucunda hazırlandığı ifade ettiler. Aynı kaynak, Ermeni meselesi başta olmak üzere Alevi vatandaşların sorunlarıyla ilgili yeni çalışmaların yolda olduğunu ve hükümetin açılımlara devam edeceğini dile getirdi. Erdoğan’ın açıklamasında altı çizilmesi gereken en önemli mesaj “kadim, eşsiz coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklerine sahip halkların geçmişi, olgunlukla konuşabileceklerine inanıyoruz” ifadesi yanında “20. Yüzyıl’ın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz” sözleriyle resmi paradigmayı yerle bir etti.
Erdoğan bu sözleriyle bir anlamda ‘biz büyük bir devletiz ve millet olara k sorunlarımızı daha çok demokrasi, daha çok vatandaşlı k hukukuyla çözeceğiz’ diyordu. Bir anlamda farklılıkları yok sayan, vesayetçi, darbeci paradigmanın çöküşünü, ABD’de Lincoln’ün temsil ettiği ‘hürriyetlerin, farklılıkların ve birliğin’ doğuşunu ilan etti.
Metnin politik çözümlemesinde ne var?
1. Türkiye, ilk defa Başbakan düzeyinde manifesto gibi deklarasyon yayınladı.
2. Ermenice dâhil dokuz dilde yayınlanan mesaj Türkiye yeni pozisyonunu ilan etti.
3. İlk defa ölenlerin yakınlarına taziye bildirildi, ortak acı vurgulandı.
4. Başkaları ne diyecek ezikliğinden çıkıp sorunla yüzleşme çabası ve özgüveni sergilendi.
5. Soylu bir yas tutma arayışı vurgulanırken ateş düştüğü yeri yakar sözü öne çıktı.
6. Kelimelerin titizlikle seçildiği metinde sanki yeni Türkiye’nin politik dili görülüyor.
7. Mesaj, 1915’e cevap olmaktan daha çok samimi bir özeleştiriyi ve anlama çabasını yansıtıyor.
8. 1915’in saf acılarına sahip çıkıldığı ve bunların ortak acıyı yansıttığı vurgulanmış.
9. Devletin/Hükümetin aydınlardan ve üniversiteden ileri bir yerde durduğu ortaya çıktı.
10. Metnin 23 Nisan’da yayınlanması 1920 ruhuna dönmek bakımından manidardı.
11. Başbakan bu mesajıyla gündem değiştirme gücünü ve ustalığını bir kez daha gösterdi.
12. Erdoğan, gücünü açılımlardan ve tabu yıkmaktan aldığını bir kez daha ortaya koydu.
13. Erdoğan, rakipleriyle arasındaki perspektif farkını kapanmamak üzere daha da açtı.
14. Erdoğan, Kürt, Alevi, Roman açılımından sonra Ermeni açılımı yapıp yüz yıllık sorunları kendilerinin çözeceği mesajını verdi.
15. Erdoğan, Kürt sorunundan sonra Ermeni meselesinde de devletin resmi paradigmasını değiştirerek yeni bir politika ve söylem ortaya koydu.
Yorumlar