Değerli hemşehrilerim, sevgili okuyucular bugün Türkiye’den değerli bir hemşerim ile telefon görüşmesi yaparken önce tatlı başlayan konuşmamızda biraz tansiyon yükseldi. Buna sebep Ahıskalıların edebiyat dergisi iddiasıyla yayın yapan “Bizim Ahıska” dergisinde hiç olmaması gereken yazıların yayınlanmasıydı. Hem de araştırmadan, soruşturmadan yazılan yazıları yayımlayan tecrübeli kalemler halkımızı birleştirmeden çok parçalamaya zemin hazırladıklarının farkında bile değiller.
Bugünkü telefon tartışmamızın ana kaynağı Bizim Ahıska Dergisi’nin 27. Sayısında 56. sayfasında yer alan “Nazım Hikmet’in Moskova’daki mezarını ziyaret eden DATÜB yöneticileri Ahıska kalesindeki törende neden yoktu?”cümlesiydi.
Bu konu ilk olarak derginin 27. Sayısı olan Yaz 2012 baskısı çıktığında, Ankara’da Yrd. Doç. Dr. Adem Ahıskalı ile Rahmetli Odabaş'ın sağ kolum dediği ve vatan yolunda hayatını kaybeden Rahmetli Ellez İzzetoğlu'nun ortanca oğlu Elşan İzzetgil'in evinde hinkal davetindeydik. Adem hoca bu derginin iki sayısını getirmişti. Ankara'da DATÜB aleyhinde yazılanları önüme koymuş uzun bir tartışma yaşamıştık. Sonuçta açıklamalarımızla ikna olmuşlardı.
Aradan geçen bir buçuk yıla yakın zamandır derginin ilgili sayılarının ellerde dolaştığında gelen tepkilere de bakılırsa konunun gündemini koruduğu anlaşılıyor. Bugün bile telefonda da olsa bu konu tartışılıyorsa birileri bir şekilde bahane buluarak DATÜB ve yöneticilerini yıpratma çabası içinde olduğu anlaşılmaktadır.
Yumurtanın içinde kıl aranıyor
Moskova’da DATÜB’ün bulunmasının nedenleri ortada. KIBATEK’in 2012 yılını Ahıska Edebiyatı yılı olarak ilan etmişti. Programlarına göre Moskova’da ödül dağıtımı yapılacaktı. DATÜB’Ü de bu programa ortak etmişlerdi. Biz DATÜB Yöneticileri de bu program kapsamında Moskova’da bulunuyorduk. Dünyanın kabul ettiği ünlü Türk şairi Nazım Hikmet’in mezarı da bu program kapsamında ziyaret edilmişti.
Bugün Moskova’ya gitsem zamanım müsait olsa yine ziyaret ederim. Dünyanın birçok ülkesini gezen ve Fransa’da yaşayan, biraz da olsun edebiyat koklamış bir Türk olarak dünyanın kabul ettiği Türk edebiyat ustası şair Nazım Hikmet’in mezarını ziyaret etmekten onur duyarım. Usta Nazım’ı bir Edebiyatçı olarak severim, siyasi görüşleri beni bu aşamada çok da alakadar etmez. O yönüne bakmam bile…
Gelelim DATÜB’ün Ahıska Kalesi açılışında olup olmayışına. DATÜB Genel Başkan yardımcısı ve Avrupa Temsilcisi Burhan Özkoşar olarak 16 Ağustos 2012 tarihindeki açılışa özellikle Yönetimin de bilgisi dahilinde bir yerde görevli olarak bulundum. Ecdadımızdan yadigar kalan ve kalenin içine girdiğimizde adeta dedelerimizin bir asır boyunca Rus zulümlerine direnen ve işkencelerde inleyen seslerini hissetmeniz mümkündür.
Her Ahıska’ya gittiğimizde vakit buldukça Kaleyi ziyaret ederiz. DATÜB yılda birkaç kez program düzenleyerek Ahıska’da bulunur. Ahıska davamız bizim için ulvi ve vazgeçilmezdir.
Bu bağlamda özellikle program yapılarak Kalenin açılışında da DATÜB olarak bulunduk. Yanımda dönemin TRT Ardahan Muhabiri ve Posof Sınır Gazetesi sahibi Alper Turgut da vardı. Hatta kalenin açılışında Ahmediye camisi ile ilgili haber ve görüntüler Alper Turgut imzası ile ajanslarda yer aldı. (Görüntüleri : Ahıska Kalesi Açılışı - VIDEO bu linke tıklayarak izlemeniz mümkündür)
Bunu Bizim Ahıska Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Yunus Zeyrek’e ve bu yazının imza sahibi Sayın Orhan Uravelli’ye defalarca anlatmama rağmen düzeltme yapılmayınca, doğal olarak yumurtanın içinde kıl arayanlara da fırsat verilmiş oluyor.
DATÜB Ahıska Türklerine lazım
Bunca tecrübeye sahip ve uzun yıllar Ahıska Davasına hizmet etmiş bugünkü bu keskin kalemlerin yaptıkları bu bariz hatalar maalesef içimizdeki dava düşmanlarına fırsat doğuruyor. Bugün DATÜB Yöneticilerini beğenmeyebilirsiniz. Bazı kişisel takışmalarınızdan dolayı sevmeyebilirsiniz. Ama unutmayın ki bu gibi karalama kampanyası yürütmek kişilerden çok her Ahıskalının ihtiyacı olan DATÜB (Dünya Ahıska Türkleri Birliği) gibi Uluslararası çatı kuruluşu olan önemli bir STK’ya zarar vermektedir.
Bugün farkına varmadan yıprattığınız DATÜB yarın size de lazım olacaktır. Size lazım olduğunda kapısını çaldığınız bir kuruluşun yıpratılarak zayıf düşürülmüş olmasına sizde bir Ahıskalı olarak üzüleceksiniz. Onun için madem birlik istiyor ve sesimizi dünyaya daha gür duyurarak sorunlarımızın çözümünü amaçlıyorsak DATÜB’e sahip çıkmamız gerekiyor.
Kaynak: DATÜB
Yorumlar