Mikail İbrahimoğlu 503 haber

İlgili Haberler

Hak Aramak mı, Şov Yapmak mı ?

Birkaç gün önce internet sayfalarının birinde bir haber okudum. Haberde Bursa’da faaliyet gösteren  Sürgüne Uğramış Ahıska Türklerinin Haklarını Koruma Merkezinin başkanı Sayın Paşa Alihan, Türkiye’ye göç etmiş ve vatandaş olmuş halkımızın emeklilik ve sosyal haklarıyla ilgili   Bursa CHP Millet  Vekili Sayın Kemal Ekinci tarafından hazırlanan yasa tasarısının TBMM’e sunulduğunu, konuyla ilgili Sayın Başbakan’dan da söz almalarına rağmen CHP’nin sunmuş olduğu bahis konusu tasarı bekletildiğinden dolayı bir grup üyesiyle beraber açlık grevine gideceği yer almaktaydı.

Bursa’da Ahıska Türklerini temsilen faaliyet gösteren 5 dernekten biri olan adı geçen dernek başkanımız; itiraz eylemleri, meydanlarda basın toplantısı, kardeş derneklerimiz aleyhine savcılık başvurularıyla hafızalarda yerini almıştır. Ama bu sefer daha da ileri gitmiş olacak ki, sözün bittiği noktaya varmış.
Sevgili hemşerilerim, ufak bir tarihi geçmişe göz atalım. 1944, 1989, 2002 tarihlerindeki (sürgünlerde) kaybettiklerimizi hatırlayalım. Yaşananları bir film gibi hayalinizde canlandırdığınızı hissetmekteyim. Çünkü o acıyı hissedemeyen Ahıskalıyı bulamazsınız. Her eve, her ocağımıza yansımıştır kaybettiklerimiz. Konudan uzaklaşmayalım. Konu hak aramak! Gasp edilen haklarımızın başında tarihi yurdumuz Ahıska olmakla beraber hesap soracak ve hak talep edecek başka devletler varken, güzelim yurdumuzun sıcak koynunda talep ve tekliflerimizi kimden, nasıl istemeyi de bilmemiz hepimizin birinci vazifesi olmalıdır diye düşünüyorum. Yüce Türkiye’mizin bizlere yaklaşımı, bizlere vermiş olduğu değeri keşke kendi kendimize verebilsek zaten sorun kalmayacak. Sorunun temel kaynağı bu!
Şimdi düşünün; bir sivil toplum kuruluşumuz hayırlı bir girişimde bulunuyor. Emeklilik haklarımızın temini! Ne güzel! Art niyet aramak yok! Fakat siyasi irade konuyu beklemeye alıyor. Müracaat ne zaman? Geçen yılın Aralık ayı. Meseleyi birde haberdeki gibi aktarırsak “CHP’nin hazırladığı yasa teklifi beklemeye” alındı. Yetmedi. “Başbakan’dan Söz aldık Ama hiçbir şey değişmedi”. Sonuç!? Açlık grevine gidiyorum.

1. Bu bağdan üzüm almak değil düpedüz bağcıyla kavga etme girişimidir.

2. Madem netice alamadın, diğer kardeş sivil toplum kuruluşundan destek iste. Böyle girişim var mı? Yok. Peki, Mevcut hükümetin Bakanlar Kurulu kararıyla uluslararası faaliyet yetkisi alan DATÜB’den bu hususta destek istedin mi? DATÜB konuyu mahalli dernek müracaatı olmaktan çıkartıp meseleyi halkımızın sosyal sorunu gibi kamuoyu oluşturdu mu? Yok. Çünkü gündeminde Ahıska Türklerinin İş adamlarının Antalya toplantısı vardı. Ve de bu organizasyon Alihan beyin tek başına mücadele ettiği söz konusu yasa tasarısından daha elzem idi. Yanlış anlamayın. Antalya toplantısının meyvelerini çok kısa zaman sonra yiyeceğiz. Siz yemeseniz söz çocuklarınız kesin yiyecek. Anlayana. Hülasa benim anlatmam da rahmetlik Kemal Sunal’ın filmindeki (“ Hakem bey gayri hükmü sen ver Kurban, suç kimde?”) konuya gelecek galiba. Be insaf diyorum arkadaş, daha 7 aydır müracaat yapmışsın, dersine çalışmamışsın, ülkenin, başbakanımızın gerek iç gerekse dış politikada gündemini takip etmemişsin, neymiş efendi Başbakana küstüm açlık grevine gidiyorum. Kimin adına? Ahıska Türkleri adına. İşte adama: “Orda dur beyefendi “derler. Bayrağına kurban olduğumuz ülkede senin gibi onlarca Ahıska Türk sivil toplum kuruluşları var ve de meseleyi şov gösterisine çevirerek muhalif siyasilerin gündemine taşınmasına asla müsaade etmezler. Dirsek temasında olduğun her hangi bir siyasi parti olabilir. Bu şahsını bağlar halkımızı asla bağlamaz. Biz Ahıskalılara yapılan bunca iyilikleri görmezlikten gelerek, açlık eylemi gibi bir girişimin nasıl bir izlenim bırakacağını önceden hesaplamamız lazım.

İnanıyorum ki, Alihan bey de bu davranışını bir öfkeye kapılarak sergilemiştir ve asla böyle bir eylemin içinde yer almayacaktır. Bu ŞOV’un kılavuzu Ahıskalı olmayan birileri tarafından yapılıyorsa da ilgili derneklerimiz tarafından gösterisine müsaade edilmeyecektir. Çok şey var denilecek ama… DATÜB yöneticileri direksiyonu nasıl idare ettiklerini bir daha kontrol etmelidir. Konuyla ilgili demeç verirken dernekler aleyhinde atıp tutan sevgili DATÜB yöneticilerini göreve davet ediyor, sorumluluklarını hatırlatıyor, siz okuyucularımı muhabbetle selamlıyorum.

Dr. Rüstem Mürseloğlu

Kaynak: AHISKALILAR.ORG

Yorumlar

0 yorum

Ahıska Haber

Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili siz de haber yazın, yayınlayalım.
Yeni Haber Yaz