1932 yılında Ahıska’nın Aspinza kazasına bağlı Kunsa köyünde dünyaya geldi. Babası Resul, annesi Güneş’tir. Ailenin altı çocuğundan biri olan Südret nine, 1944 sürgününde on iki yaşındaydı. Yaşanan facia, bütün fecaatiyle hatırındadır. Bir gece yarısı Sovyet askerlerinin köyü basması, kapıları dövmesi, halkın perişan halde ölüm yolculuğuna çıkarılması… Yollarda ölülerin trenden araziye atılması… Bin bir meşakkatle süren bir aylık ölüm yolculuğundan sonra Kazakistan’ın Kaskelen şehrine varmaları… Bir yıl sonra,1945inde babasının vefatı… Südret nine 18 yaşında, Lütfi Binalioğlu ile evlendi. Altı çocuk annesi oldu. Bunlar: Kazım, Mehriban, Niger, Gencegül, Nazim. Altıncı çocuğu daha çok küçük yaştayken hastalık sonucu kaybetti. Çocuklarından Kazım, ailesiyle beraber Türkiye’de diğerleri ise Kazakistan’da yaşamaktadırlar. Südret nene on iki yaşından itibaren Kazakistan’ın Kaskelen şehrine bağlı Candosov köyünde işçi olarak çalışmaya başladı. Zamanla işçi başı oldu. Çeşitli ödül ve madalyalarla ödüllendirildi. 1982 yılında “Emek Gazisi” madalyasını aldı. Aynı zamanda kendisi ІІ derecede “Annelik Madalyası”na sahiptir. Bir ömrü tarlalarda ve hayvanların arasında geçti. Gece gündüz çalışmaya alışkın olan Südret nene, yaşına rağmen, hala boş oturmaz. Orucunu tutar, namazını kılar. Seksenine yaklaşan Südret nineye sağlık, sıhhat ve afiyet dileriz.
Aspinza Kunsa’da dünyaya geldi
Yıllardan 1932nci idi.
Ana-baba inen birde beş kardaşı,
Küdret, Köşeli, Yayla, İdayat, Paşali.
Kızniya’gildendür Südret kızısı,
Babası Resül’dür Güneş anası.
Tehem dedesinden Tunsul nenenden
Töremeynen geldi Südret dünyaya.
Kuntsa kimi bir yer, tagın dibinde,
Yazın yaylalarda, kışın kövünde.
Camuşlar tutardı, otları biçip,
Napuzar bahçada meyve yetişip.
Rahmetli Resül babası çox işlegen idi.
Platvan, Harıkana, Kayabaşı,
Kıldızir, Çançah dibi tallalarında
Bugday, arpa ekip biçiyer idi…
Yıllardan 1944nci gelip,
Bu şirin hayata olmadı nasip.
Ahıska şennigin ocagı söndi,
Çiçekli yaylalar hayalde kaldı.
Gece yarısında soldatlar geldi,
Tuvarlar titredi, kapiler dögüldi.
Aglamak, sızlamak – yalan düniya
Ahıska şennigin ocagı söndi.
Hayvan vagonlara toldi çal - çocuh,
Aglıya sızlıya, gece çox souh.
Anadan balayı kader ayrıdı,
Gözelim Ahıska gözyaşınen boguldı.
Öleni vagondan atıp geçtiler,
Mezar içün bir avuç toprah çoh gördiler
On iki yaşında bir kız çocugı
Hepsi ahlındadur Südret nenenin.
Ölüm yolı sürdi nerdeyse bir ay,
Geri dönacahsız yalan söylediler.
Bunca yıl geçti sözler tutulmadı,
Umitler kesildi, yürekler turdi.
Komendant altında geçen oniki yıl,
Tuvarsız hapishane bu - hayat degil.
Bacı – kardaş ayrı yerde, aramah yasah
Ele bir ömür geçti, Türk olmah yasah…
On yaşından beri hep çalışıyer,
Südret nenem benim hiç oturmiyer.
Yetmiş dokuz yaşına gelmiştür amma,
Degenege tutunup işliyer hala.
Allah ömürünin gecinden versin,
Yüzün daim gülsün, el dert görmesin.
Güllü-gülistanlı geçsin günlerin,
Allah bir tek bunları hep nasip etsin!
Acılı günlerden korusun Rabbim!
Kaynak: Bizim Ahıska
Yorumlar